27 Nisan 2011 Çarşamba

Adını Koymaya Cesaret Edemediğimsin

Saat gecenin bilmem kaçıyken bile sürekli hayalin gözlerimin önünde duruyor, ne zaman uyumaya çalışsam sadece sen aklımda oluyorsun. Aramızda bir şeylerin olamayacağını bile bile içime işledim benliğini, ve yine her zaman olduğu gibi geç kalıp, kaybettim seni.    
Sana göre   belki de farklıyız birbirimizden ve  hiç sevmediğim klişe bir söz olan farklı dünyaların insanlarıyız tezi kendini tekrar doğruladı.
 
Çok iyi biri olmayabilirim ,  sana arzuladığın  hayatı yaşatma imkanımda olmayabilir,
öyle bir karaktere de sahip olmayabilirim.


Fakat sevdim seni elimde değil...


Belki mesafeler , belki de benim ihmalkarlığım buna neden olan adını koyamıyorum. Bu güne kadar beceremedim zaten hiçbir şeyi seni sevmeyi de beceremedim, hayallerimde büyüttüm seni sadece.  Her zaman hasretini, özlemini  duydum ve bir türlü içime çekemediğim kokunu arzuladım.  Gözlerim  hep bir bakışına hasret kaldı, birde içime doğmak bilmeyen ilkbahara.
Arada bir okula gidiyorum bugünde gideceğim yine bilindik hikaye;


Çayımı alıp bir masaya geçeceğim çay sigara keyfi yapacağım anlayacağın. Belki de orda senin benliğini başka bedenlerde arayacağım, her ne kadar sadece sözden öteye gidemese de bu söylediğim. İnsanın egolarını tatmin etmek istemesinin başka bir adı bu olsa gerek. Senden öncede bir şeyleri değiştiremiyordum, senden sonrada yapabileceğimi zannetmiyorum. Kendimden kaçıyorum  artık çünkü kendim olamıyorum ben bir türlü, seni çaresizce ararken gecenin sessizliğinde.

Kayboldum  çıkışımı bulamıyorum, boğuluyorum dayanamayacağım artık fazla son NEFESİM bu.  Son nefesimi de seni seviyorum diyerek harcamak isterdim.

Ama yine geç kaldım ve bir daha bulamayacak şekilde kaybettim seni....

HOŞÇAKAL (...................)